26 Şubat 2010 Cuma

Bebek Gibi Cilt İçin!

Kadifemsi bir dokunuş ve bebek gibi cilde sahip olmak için kendinize özel 15 dakika ayırmanız yeterli! Mutfağınızdaki malzemelerle kolayca hazırlayıp kullanabileceğiniz cilt bakım maskeleri cildinizi besleyip kendini yenilemesine yardımcı olacak...
Kuru Ciltler için,

Yumurta sarısı ve sütle hazırlanan cilt bakım maskesi; kuru ciltleri nemlendirir ve doğal bir yumuşaklık kazandırır. Haftada 1 kez uygulayabileceğiniz cilt maskesi; cildinizi besleyip yenilenmesine yardımcı olacaktır.

Malzemeler,

1 adet yumurta sarısı

1 yemek kaşığı süt

Hazırlanışı ve Uygulaması,

Cam bir kâsede süt ve yumurta sarısını karıştırın.

Karışımı yüz ve boyun bölgenize sürün.

Maskeyi 15 dakika bekletin.

Sürenin sonunda sırasıyla ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.

Yumuşak bir havluyla yuvarlak hareketlerle kurulayın.

Yağlı ve Karma Ciltler için,

Bal, süt ve limon suyu ile hazırlanan yağlı ve karma ciltlere özel bakım maskesi; cildi derinlemesine temizler, hücrelerin yenilenmesini sağlar ve ciltteki yağ oranını dengeler. Yağlı ve karma ciltler için bakım maskesini 2 haftada 1 kez uygulayabilirsiniz.

Malzemeler,

1 yemek kaşığı bal

1 yemek kaşığı limon suyu

Yarım yemek kaşığı yağsız süt

Hazırlanışı ve Uygulaması,

Cam bir kâsede bal, limon suyu ve sütü karıştırın.

Yüz ve boyun bölgesine karışımı uygulayın.

Maske; cildinizde hafif kuruyana kadar bekletin.

Cildinizi arındırmak için önce ılık ardından soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.

Yumuşak bir havluyla yuvarlak hareketlerle kurulayın.

18 Şubat 2010 Perşembe

Ruşeym Nedir? Etkileri Nelerdir?




Buğdayın işlenerek una dönüştürülmesi sürecinde özel ayrıştırma işlemleri sonucunda 1 tonundan sadece 1 kilogram elde edilen ve E vitamini bakımından zengin olduğu belirtilen ”ruşeym” (wheat germ) Buğdayın özü demek. Bu bilinen Buğday taneciğinin en tepesindeki cücüktür. Buğdayın iç bölümünden oluşur. Tepesindeki o küçücük hayat kaynağı, Bitki oluşmasını sağlayan rüşeym’dir.

Buğday ruşeymi, tanenin filizlendiği bölgedir. Muhteviyatında yüksek miktarda A,E ve B1 vitamini, lesitin, esansiyel yağ asitleri ve proteinler ile minerallerden çinko, manganez ve krom bulunmaktadır. Döllenmeden sonra oluşan tohumda bitki embriyosu ile beraber besin deposu bulunur. Embriyo, bitkinin küçük bir kopyasını içinde barındırır. Besin deposu ise, bitki kendi besinini üretebilecek hale gelene kadar embriyonun büyümesini sağlayacaktır.
Döllenmeden sonra tohum oluşurken bitki türüne göre nişasta ve protein ile birlikte şeker ve yağ da tohumla birlikte besin olarak depolanır. Nişasta tohum için gerekli olan enerji kaynağını sağlar. Depolanmış proteinler de bitki açısından önemli olan diğer proteinleri inşa etmek için embriyonun ihtiyaç duyacağı aminoasitleri sağlayacaktır. Buğdaydaki toplam proteinin yaklaşık % 8’ini içeren ruşeymin protein miktarı % 30 civarındadır.

Buğday ruşeymi tüm tanenin % 2-3’ünü oluşturur ve gıdalarda, kozmetikte aranan bir üründür. Gıda kullanımına uygun olan ruşeym oranı en fazla % 0,5’tir. Geleneksel bir değirmen sisteminde ruşeym, kepek azaltma pasajlarında elde edilir.

İçinde vücut için gerekli besin öğelerinin bir çoğunu yüksek miktarda içeren buğday ruşeymi, değerli bir maddedir. Bu maddenin % 15 oranında ekmeğe ilave edilmesi ile besin değeri yüksek, oldukça lezzetli ve iç yapısı homojen bir ekmek elde edilmiştir. Bu ekmeğin yeni bir çeşit ekmek olarak piyasaya sunulması, yeterli ve dengeli beslenme konusunda tüketiciye bir katkı olmuştur.



DİKKAT: ”çölyak hastaları” ve lif kullanımı sonucunda yan etkilere maruz kalanlar tarafından tüketilmemelidir.

NASIL TÜKETİLİYOR?: Ruşeym, soğuk süt veya yoğurt ile karıştırılabiliyor, taze ya da kuru meyveye ilave edilerek zenginleştirilebiliyor. Çorba, salata gibi yiyeceklerin üzerine serpilerek kullanılabiliyor. Yemek pişirirken baharat yerine vitamin olarak kullanabilecek bu ürün, aynı zamanda dünya mutfağındaki çeşitli yemek tarifleri için tercih ediliyor.

Aktar (Âttar) ?



İlaçların yapılmasında kullanılan bitkisel, hayvansal ve madensel ilkel maddeleri (drog) satanlar için kullanılan kelimedir. Bu kelimenin Arapça "attar"(güzel kokular satan) kelimesinden geldiği bazı sözlüklerde kayıtlı ise de S.Ünver bunun doğru olmadığını, bu kelimenin "akkar" kelimesi ile ilgili olduğunu, aşağıdaki şekilde açıklamaktadır.

"Aktar tabiri Akkar'dan gelir. Tıpkı attar veznindedir. Akkar, devaların aslı ve kökeni anlamındadır. Bunun cemi ise akakirdir. Akakir'in aslı ise Arapça'ya Yunanca veya Süryanice gibi baska bir dilden girdiği zannolunur ve bugünkü anlamı (drog) mukabilidir."



(Kaynak: Prf.Dr. Turhan Baytop)

Fitoterapi Nedir?


Phyto:bitki, Therapy: tedavi kelimelerinin bütünleşmesi ile oluşmuş bir terimdir.

İlk çağlardan bu yana insanlar acılarını dindirmek hastalıklarından kurtulmak için içgüdüleriyle şifa aramaya yönelmişlerdir.Öncelikle bitkilerden deva bulmaya çalışmışlardır.Çevrelerindeki bitkilerin yararlarını ve zararlarını zaman zaman acı tecrübelerle de olsa öğrenmişlerdir.

Bitkisel maddelerin kimyasal ve fizyolojik etkilerini araştıran ilaç haline getirebilen tüm doğal kaynaklı inceleyen bilim dalı Farmokognozi adını alır.Farmakognozi eğitimi Eczacılık fakültelerinde iki yıl süreyle verilmektedir.Eczacılar birinci sınıflarında Farmosotik Botanik derslerinde tıbbi bitkileri sistematik olarak incelerler.3ve 4sınıfta ise Farmokognazi dersi ile tıbbi bitkilerin mikroskobik olarak tanınması,etken maddelerini,bunların kimyasal yapısını ,teşhisini miktar tayinini inceler.Buradan da anlaşılmaktadır ki; bitkilerle tedavi yada fitoterapi alternatif tıp statüsünün üstünde bir yer olmaktadır.


(Uz.Dr. Selim Yavuzdemir)